15 Eylül 2017 Cuma

RUMELİ FENERİ

                Sarıyer’in Karadeniz’e açılan kapısı olarak bilinen Rumeli Feneri köyü İstanbul’un yeni boğaz köprüsü olan Yavuz Sultan Selim köprüsünün yapılması ile adını daha çok duyurmaya başladıktan sonra daha fazla insanı ağırlamaya başlar oldu günümüzde. Sessiz sakin bir köy olan Rumeli Feneri sanki İstanbul’un kalabalığından, çilesinden, keşmekeşliğinden uzakta kurulmuş bir dünya gibi. Şehrin tam içinde ama aslında bir o kadar dışında…
                        İçerisinde yüzyıllardır korunmakta olan bir tarihi barındıran Rumeli Feneri köyünün en çok ilgi çeken yeri şüphesiz ki Topçu Kalesi’dir. Özellikle son zamanlarda düğün ve nişan çekimlerinin uğrak noktası olmasının yanı sıra bu güzelliğe şahit olmak, tertemiz havanın ve masmavi denizin huzurunu içinde hissetmek isteyen misafirlerine ev sahipliği yapmaktadır. Kale Doğu Kulesi ve Batı Kulesi olmak üzere iki kuleden ve etrafını çeviren surlardan oluşmaktadır. Mükemmel deniz manzarası köy içerisindeki görülmeye değer yerlerin en başındadır.
                           Köy sakinleri geçimlerini balıkçılıkla sağlıyorlar. İsmini de aldığı fenerin hemen alt tarafında köylülerin teknelerine yetecek büyüklükte bir limana sahipler. Ve tabi ki bu liman manzarasını tepeden gören balık restoranları ve kafeler olmazsa olmazlar arasında yerlerini almış bulunuyor. Dışarıdan gelen insanların keyifle oturup yemek yiyebilir, bir şeyler içebileceği küçük ve samimi mekanlar olarak gözlemleme fırsatı buldum.Limanın yanı sıra kaleye çıkan yolun da hemen yakınlarında bir balık restoranı bulunuyor. İstanbul’dan uzaklaşmadan huzurlu bir hafta sonu geçirmek isteyenlerin tercihleri arasına giren bu güzel köy listelerin baş kısımlarında yerini almaya aday olarak görülüyor.

28 Temmuz 2017 Cuma

FUAT PAŞA YALISI

İstanbul Sarıyer ilçesinde bulunan bu mekan tesadüf üzerine geçerken gördüğüm ve kapısını çaldım. Güleryüzle karşılandığım bu mekanın konaklama,düğün ve davet organizasyonları harici kullanılmamakta olduğunu ögrendim.Tarihi yapısı ve mimarisi ile göze hitap eden yalı 1991 yılından itibaren hotel olarak hizmet vermektedir.
Düğün hazırlığına denk gelmişim.Masa,sandalye düzeninden tutun şamdan,çatal,bıçak,tabaklarına kadar gerçekten de göz kamaştırıyordu.Fiyat olarak biraz pahalı olmasına rağmen mekanın büyüleyici görüntüsü bu fiyat farkını açıkçası kapatmaktadır.Konaklama bölümüne girmeme izin vermedikleri için resim çekme şansı pek bulamadım.Ne yazık ki internet sitelerinde görmüş olduğum resimleri çıplak görememiş olmam çok üzücüydü.Türk mutfağının yanı sıra Fransız ve İtalyan lezzetlerini tatma şansını konuklarına sağlamaktadır.Yaklaşık kokteyl düzeninde 400 kişiyi misafir edebilmektedir.
Süslenmiş havuzun ön bölümünde damat ve gelinin baş harfleri görünmektedir.Genel olarak düğün fotoğraflarının bu harfleri olduğu bölümde çekildiğini öğrendim.Açıkçası boğaz resmini arka planda kullanmak yerine böyle bir yerin seçilmesini pek anlamak mümkün değil.Birazda tarihi yaşından bahsetmek istiyorum. Keçicizade Fuat Paşa tarafından ev olarak kullanılan bu güzel yalı ilerleyen tarihlerde otel olarak kullanılmaya başlamıştır.Sonuç olarak güzel bir Osmanlı mimarisine sahip yalı ile tanıştığım için kendimi çok şanslı hissetmekteyim.

26 Temmuz 2017 Çarşamba

GÜMÜŞDERE BURC BEACH

Sarıyerde bulunan bu güzide koy son yıllarda oldukça insanların beğenisi kazanmaktadır. Boğaziçi mezunları tarafında 2001 yılında faaliyete açılmıştır. Su sporları, kumsalda voleybol, futbol gibi farklı aktivitelere de katılabilirsiniz. Biraz kalabalıktan kaçmak için hafta içi gittiğim beach haftanın stresinden şehrin gürültülü ve kirli havasından ayrı bir yerde tatil yapma imkanı sağladı.

Güzel bir kahvaltı tabağı ile güne başlamak gerçekten insanı müthiş rahatlatmaktadır.Fiyatlar ise çok uygun.Mekanda kokteyl, parti vb etkinliklerde düzenlenmektedir.Oldukça büyük olan mekanda yaklaşık 2000 kişinin aynı anda güneşlenip denize girebilir.Tabi bu benim tahminim eşiniz, kız arkadaşınız ile birlikte güzel vakit geçirmek için gayet uygun bir yer olup personelide tebrik etmek gerekir.Giriş ücreti ise hafta içi 30 lira hafta sonu 60 lira'dır.Dilerseniz konaklama da yapabilirsiniz.Kesintisiz dj performans ve dans gösterileri görsel güzelliğin yanı sıra kulaklarında pasını silmektedir.Ama bir tavsiyem var kesinlikle araç ile gitmek gerekir.


Sonuç olarak tavsiye edebileceğim  ender mekanlardan birisi kafa dinlemeye ve yazın keyfini çıkartmak için doğru yerde olduğumu fark ettim. Önümüzdeki sene için sezonluk kart almayı bile düşünüyorum. Sarıyer den yaklaşık 15 km uzaklıkta ki mekan  ulaşım anlamında da oldukça rahat. Hafta sonu  daha detaylı aktivitelerin olduğunu öğrendim. Önümüzdeki hafta sonu gitmeyi planlıyorum.

6 Haziran 2017 Salı

RUMELİ KAVAGI

Sarıyer'in güzide semtlerinden biri olan rumeli kavağı restaurant ve balıkçılık oldukta yaygınlaşmıştır. Meşhur telli baba türbeside buradadır. Halkın büyük bir çoğunluğu ka
radeniz göçmenidir. Midye ve incirin anavatanı olarak ta bilinmektedir.

Semtte elmas kum ve altın kum olmak üzere iki adet plaj bulunur.Hafta için normal doluluk seviyesinde bulunan bu plajlar hafta sonu çok dolmaktadır.Ulaşım yolu ise sarıyerden otobüs
ve minübüslerle sağlanabilir. Dostlarınız ile kafa dinlemek fasıl müziklerinin yanında rakınız
dan yudum almak eskileri hatırlamak size ve dostlarınıza çok iyi gelecektir. Semtin meydanın
da bulunan çınar ağacı ise bizans imparatorluğundan kalmıştır. Hayatını orada geçirenler oldu
ğu gibi sadece yaz aylarında geçirenlerde vardır. Sahilde pazar günlerine özel köy kahvaltısı
yapmanız için birçok neden vardır. Fiyatlar oldukça uygun ve gerçekten çok lezzetli menülere
sahipler. Genel olarak balıkta oldukça iyi oldukları müşteriler tarafından da teyit edilmektedir.

Tam karşısında anadolu kavağı bulunmaktadır. Tepede görülen kale ise yoros kalesidir. Bu kale
sayesinde karadenizden boğaza giren gemileri rahatlıkla görebilirsiniz. Sonuç olarak bu güzel
semti gezmenizi ve lezzetlerinden faydalanmanızı tavsiye ederim. Aklınızda bulunsun ramazan
dolasıyla bazı dükkanlar kapalı bu günlerde...





15 Mayıs 2017 Pazartesi

EMİRGAN KORUSU

Özellikle bahar ayının gelişi ile birlikte birbirinden güzel lalelerin, açması bu koruyu daha da çok
güzelleştirmektedir. İçerisinde beyaz, pembe ve sarı  olarak adlandırılan köşkleri  bulundurmakta
dır. Bahar havasını, güneşin tadını çimenlere uzanarak çocukluğunuza geri dönmek her insanın
ihtiyacıdır aslında.

 Hafta sonu bu güzel doğa ve manzara görüntüsü altında kahvaltı yapmak gerçekten insanı haftanın stresinden bir nebzede olsa uzaklaştırmayı başarıyor. Ördekli havuzu da korunun ayrı bir güzel karesi. Bu aylarda oldukça kalabalık olan korunun eskiden yasak olan bölgelerin açılması vegüzelleştirilmesi ile daha da dikkat çekici olmuştur Özellikle evlenecek olan çiftler düğün öncesi birbirinden güzel olan karelerde anı ölümsüzleştirmektedir.
42.000 hektar büyüklüğündeki koru İstanbul belediyesi tarafından 19. yüzyilda halka açılmıştır. Son 8 yıl öncesine kadar pek bilinmeyen bu koru İstanbul belediyesinin düzenlemesi sonucu şuan da Göl, Havuz, Şelale, köşkler ve en önemlisi olan birbirinden farklı figürlere sahip binlerce lalenin sağladığı güzellik ile dolup taşmaktadır.